Regresyon Terapisi Nedir?
Regresyon kelimesi dilimizde gerileme, geri çekilme ve geriye dönüş anlamı taşımaktadır. Regresyon terapisi, kişiyi duygusal ve zihinsel anlamda olumsuz etkilemeye devam eden, geçmişte yaşadığı bazı olayları ortaya çıkarmayı amaçlar. Regresyon terapisine göre, kişinin yaşadığı korku, depresyon gibi birçok probleminin çözümünde geçmişine dönmenin ve bu problemlere neden olan eski deneyimleri ortaya çıkarmanın önemi büyüktür.
Regresyon Terapisinin Tarihi
Regresyon terapisi, hipnoterapi ve psikanaliz teori ve tekniklerinin ortaya çıktığı dönemde ilk adımlarını atmıştır. 1950li yıllarda oldukça gündemde olan hipnoterapi ve psikanaliz teorilerine göre, kişinin yaşadığı sıkıntıların sebepleri geçmişlerinde saklıdır. Sigmund Freud’a bilinçdışındakini bilince taşıma fikrini geliştirmiş ve regresyon terapisinin gelişiminde onun fikirleri büyük rol oynamıştır. 1978 yılına gelindiğinde Morris Netherton’un yazdığı Geçmiş Yaşam Terapisi, regresyon alanındaki ilk kitaptır. 1980li yıllarda ise Brian Weiss, regresyon terapisi alanında daha büyük çalışmalara ve gelişmelere imza atmıştır.
Regresyon Terapisi Teorisi
Regresyon terapisine göre tedavinin ana bileşeni bilinçtir ve bilincin üç seviyesi bulunmaktadır.
– Bilinçli zihin: Kişinin sahip olduğunun farkında olduğu düşünceleri
– Bilinçaltı: Kişinin sahip olduğunun farkında olmadığı, duyguları, alışkanlıkları ve içgüdüleri.
– Süperbilinç: Bu bilinç seviyesi, ruh olarak da adlandırılır ve kişinin dünyada nasıl davranıp düşünmek istediği için bir model olarak karşımıza çıkar.
Regresyon terapisi ile kişinin bilinç düzeyinde hatırlayamadığı ve bilinçaltında gizlenmiş travmatik hatıraları yüzeye çıkarmayı hedefler. Bu yolla burada biriken enerji serbest bırakılarak, kişinin yaşadığı duygusal ve zihinsel sorunları ortadan kaldırmak ana amaçtır.